ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 160
Yazar: İsmail Aydoğan
DİNDARLAR "EMANETÇİ" PSİKOLOJİSİNİ BİR TÜRLÜ ATAMADI

Kız okulları meselesi

Sadece kızların gittiği okul açmak için ileri sürülen sebebin “kız çocuklarının okullaşması sağlamak” olarak açıklanması ve 2019 yılında deklare edilen kadın üniversitesi açma gayretlerinin neden akamete uğradığı bir yana böyle bir üniversite açabilmek için Japonya’nın örnek gösterilmesi hâlâ anormal bir halin devam ettiğini gösteriyor ülkemizde. İhtiyacın ve çözümlerin kültürümüzün referansıyla değil de başka saikler öne sürülerek giderilmeye çalışılması hazin bir durumdur.

Bu tür tutum ve davranışların sergilenmesinin nedeni, tahmin edilebileceği gibi, o bilindik bazı gazetelerin, televizyon kanallarının ve partilerin şerrinden korunmak içindir. Böylelikle bu mihrakların müesses nizamın bekçisi olduğu, sadece bekçi değil belki de sahibi olduğu zımnen kabullenilmiş olunurken diğer yandan kiracı psikolojisi halinin de devam ettiği görülüyor. Sadece yöneticilerin değil, onların ellerini rahatlatmak için yapılan demokratik zemin ayarlamaları babındaki anketler de bu psikolojinin bir göstergesidir. Bu tablonun gösterdiği en yalın gerçek ise kaç yıl iktidar olunursa olunsun eğitimi ve kültürü ekonomi ve teknolojiden daha önemli ve hayati bir mesele olarak görmeden muktedir olunamayacağıdır.

Bu nedenle deklare edilen devrimci muhafazakârlıklara rağmen mevcut eğitim yöneticilerinin iş ve işlemlerinde belirli mahfillerin ne diyeceğini düşünüyor olmaları empatik yönetime inandıklarından dolayı değil bilinçaltlarında hâlâ emanetçi olarak orda olduklarına inanıyor olmalarından kaynaklanıyor. İnsanın bir iş yaparken bundan etkilenecek tüm kesimleri dikkate alması normal ama aynı insanın bir iş yaparken sadece bir kesimin tavrının olumsuzluğundan çekinmesi anormaldir. Bu bir tedbir değil kendine güven problemidir.

Türkiye’de muhafazakârların esas sorunu bir şeyleri muhafaza ettiklerini sanmalarıdır. Tarih, inanmış bir insanın muhafazakâr olduğuna şahit olmamıştır. Çünkü iman kıyam ister. Öte yandan Türkiye’de muhafazakârlık değil tutuculuk vardır ve müesses nizamın söz konusu bekçileri kelimenin tam anlamıyla tutucu muhafazakârlardır. Bu kesimin nicelik olarak az ya da çok olmalarının bir anlamı yok ama sahiplenme duygusunu yansıtmadaki başarısı (!) öteden beri iktidar olan herkese sirayet ediyor. Bu başarı elbette küresel müesses nizamın yerel bekçiliğinden kaynaklanıyor.

Türkiye’deki kavramlar bağlamında kafa karışıklığının ana nedeni, müesses nizamın bekçisi olarak kendilerini deklare eden batıcıların kavramları iğfal etmeleri ve ardından herkese benimsetmeleridir. Bundan dolayı muhafazakârlık kavramı yanlış bir şekilde Müslümanların üzerine atıldı ve ne yazık ki Müslümanlar da buna kail oldu. Müslümanlar hâlâ Müslüman kavramını içlerine sindirebilmiş de değiller. Türkiye’de eğitimin sömürgeci ruhundan ve biçiminden kurtulamamasının ana nedeni inananların inandıklarına iman etmemeleri ve bunun sonucunda oluşan emanetçi hissini içlerinden atamamalarıdır. Bundan dolayı anayasal ve yasal olarak açılmasında hiçbir engel olmadığı gibi tam tersine teşvik edilen bir okul çeşidinin açılabilmesini deklare etme; müesses nizamın bekçileri olduğunu sananların ne dediğini önemseme ve emanetçi duygusunu yönetişim zannetme yanlışlığı sürekli yapılıyor. Kız okulları tartışması bize 20 yılı aşkın dile getirilen yerli ve milli söylemlere rağmen Türkiye’nin eğitiminin Türk eğitimi olmadığını bir kez daha göstermiştir. Nitekim kız okulları tartışması yine o bilindik “yanlış anlaşılma”yla neticelenmiştir. İşin en trajikomik yanı ise son yirmi yıl içinde, öteden beri var olan kız okullarının (http://maol.meb.gov.tr/Download_Files/ant_kiz_meslek_lisesi.pdf) kapatılıp (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/64-lise-turu-kapatildi-10611497) karma eğitime dönüştürülmüş olmasıdır.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: İsmail Aydoğan
07-08-23
E mail: maarifinsesi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DİNDARLAR "EMANETÇİ" PSİKOLOJİSİNİ BİR TÜRLÜ ATAMADI
Online Kişi: 27
Bu Gün: 205 || Bu Ay: 10.101 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.959 || Toplam Tıklanma: 52.185.191